Röportaj: Eylem Keskin

Hakan Altun yıllardır çizgisinden ve efendiliğinden ödün vermeden yoluna devam ediyor. Dokuzuncu albümü ‘Tercihimdir’le yine müzik listelerini zorlayan Hakan Altun geceleri çalışması, dolayısıyla geceleri yaşaması hakkında; “Bu benim artık yaşam tarzım oldu. Sabaha karşı uyuyorum. Gece beni daha çok motive ediyor. Ben gecelerin müzisyeniyim” diyor.

Yeni albümünüz slow şarkılardan oluşuyor. Neden?

Slow şarkıları hem bestelemeyi hem de onlara söz yazmayı daha çok seviyorum. Albümümdeki 12 şarkının da sözleri bana ait. Benim içime sinen bir albüm oldu, bu yüzden mutluyum.

Şarkılarınızı nasıl yazıyorsunuz?

Yaşadıklarınızdan mı yola çıkıyorsunuz? Beste yapmak ve söz yazmak benim doğamda var. Kendimi öyle ifade ediyorum. Şimdiye kadar 70-80’e yakın beste verdim. 200’ü aşkın şarkı sözüm var. Ben yapı olarak çok sıkılgan ve çekingenim. Bazı şeyleri şarkılarla anlatmak bana çok kolay geliyor. Duygusal anlamda ilişki yaşacağım insanı da şarkı sözüyle veya besteyle çok daha rahat anlatabiliyorum.

Bu albümde de birilerine ithaf ettiğiniz şarkılarınız var mı?

Her insanın unutamadığı şeyler vardır hayatta. Yaşadığım hiçbir ilişkiden pişmanlık duymadım. Ama artık geçmişime sünger çektim. Şarkılar içimden geliyor, yapıyorum.

Yıllardır geceleri çalışıyorsunuz, zor olmuyor mu?

Aslında alıştım. Sabaha karşı uyuyorum. Metabolizmam da buna alıştı. Konservatuarda öğrenciyken aileme yük olmamak için geceleri kulüplerde çalarak hayatımı kazanıyordum. 20 yıldır bu düzen devam ediyor. Gece yaşayıp, öğleden sonraya kadar uyuyorum. Gece beni daha çok motive ediyor. Ben gecelerin müzisyeniyim.

Bu yüzden mi hiç kilo almıyorsunuz?

Senelerdir iki öğün yemek yerim. Bir çorba içmek hayatımın en mutlu anı. Uyanır uyanmaz hemen bir çorba içerim. Bu bir öğün oluyor. 21.00 gibi de akşam yemeğini yerim. Abur cuburla işim yok. Kendime bakıyorum. Uykuma çok dikkat ediyorum. 7.5 saat uyursam kendimi iyi hissetmiyorum. Ancak 8 saat uyku uyursam bana yetiyor. Eskiden 4-4.5 saat uyurdum, ameliyattan sonra düzenli uyumaya başladım. İki beyin ameliyatı geçirdim sonuçta, kendime dikkat etmem lazım.

Ameliyatlarla birlikte hayata bakış açınız değişti mi?

Benim hayata bakışım hep iyiydi. Hastalık herkesin başına gelebilir. Tümör 13 yıldır beynimdeymiş. Bir anda ortaya çıktı. Edirne Devlet Korosu’ndayken bir trafik kazası geçirmiş, kafamı vurmuştum. Orada toplu iğnenin başı kadar kan ödeme çevirip tümör olmuş. Ama ben hayatımda baş ağrısı nedir bimiyorum. Hep de geceleri çalıştım ama hiç baş ağrısı çekmedim.

Büyük hastalıklar atlatanlar hayatta bazı şeylere boşvermeyi de öğreniyorlar…

Ben zaten çok kaderci bir adamım. Hayatın getireceği bütün sürprizlere hazırlıklıyım. Ne olacağımız belli değil. Anı yaşamaktan yanayım. Çok program plan yapan bir adam değilim. Psikolojik olarak moralim elbette bozuldu. Çünkü 10 ay hiç evden çıkmadım, müzikle uğraşamadım. 10 ay yatakta yattım. İsmi bile ürkütücü; beyin ameliyatı. İki kere kafatasım açıldı.

Hep sakin ve efendisiniz. Hiç mi sinirlenmezsiniz?

Sinirlendiğim zaman çok fena olurum. Etrafımda kimse kalmaz. Kendime de zarar veriyorum. Birilerine zarar vermeyeyim diye gidip bir yere vuruyorum. Ama normalde efendi bir adamım. Servetim karakterimdir. Bizim sektörde küs olduğum kimse yok. Evlilikler oluyor, bitiyor, ayrıldıktan sonra birbirlerine söyledikleri kötü sözlerle anılıyorlar. Ben hiçbir zaman yaşadığım ilişkilerin arkasından ne konuştum, ne de konuşturdum.

Gerçek bir aşk adamı gibi konuştunuz…

Ben aşka çok inanıyorum. Hayatımdaki en önemli duygu aşk. Aşkı yerler altına almamak lazım. Aşk önce saygıdır, 40 yıldır evli bir ailenin çocuğuyum. Bırakın şiddeti, babamın anneme manyak dediğini bile duymadım. Öyle bir ailenin çocuğu olduğunuz zaman aşkta saygı arıyorsunuz. Saygının bittiği yerde ben zaten yokum, alır eşyalarımı çıkarım.

Şarkılarınızdaki gibi romantik misiniz?

Romantiğim, duygusal bir adamım. Böyle hissediyorum. Hayatım boyunca hiçbir kız arkadaşım ağzımdan kötü bir kelime duymamıştır. Sürprizler yapmayı çok severim.

Yaptığınız en büyük sürprizi hatırlıyor musunuz?

Kız arkadaşımı doğumgününden bir gün önce aradım: “Arabam bozuldu, beni Florya’dan alır mısın?” dedim. Bavulunu hazırlatmıştım zaten. Vize işlemlerini halletmiştim. Yurt dışına gittik, o da çok şaşırdı. “Gidiyoruz” dedim, “Nereye?” diye sordu. “Tatile” dedim. Arabadan bavulunu çıkardım. Bir sefer de yine bir kız arkadaşımla küsmüştük. Oturduğu siteye gittim havuz vardı, içine gül doldurdum. Bağırmaya başladım. Güvenlik görevlileri geldi. Çiçekten havuz görünmüyordu. Gördü, çok sevindi. Her erkeğin sevdiği kadına her gün bir gül almasından yanayım. Her gün bir gül götürebilir, ne maddi ne de manevi olarak yorulmaz.

Şu anda hayatınızda biri var mı?

Hayır yok. Yaklaşık 2-3 yıldan beri yok. Tanıştığım insanlar tabii ki oluyor ama şu an yok.

1 Yorum

HİCRAN PAMUKÇU

Ben hakan altun hastasıyım. Onu çok seviyor ve saygı duyuyorum.Çok beyefendi,vijdanlı,kalp kırmaktan imtina eden,haysiyetli,onurulu sevenlerine karşı vefalı inanılmaz adam gibi adam beeeee onu anlatmaya kelimeler kifayetsiz ya ne yazsam onu anlatmaya yetmez.Umarım hayatı boyunca saglıklı,huzurlu,mutlu olur. Tek dilegim ölmeden önce onu canlı canlı görüp dinleyebilmek ama imkansız biliyorum.Adanaya geldi ama gece dışarı çıkamadıgım için ve biraz da maddiyat yüzünden gidemedim.

Yorum Yaz

Aşağıdaki HTML etiketlerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

14 + nineteen =